00
|
||
AYAKKABICILAR ARASTASI | ||
Mesut ÖZERDEN | ||
yalvacfm@hotmail.com | ||
AYAKKABICILAR ARASTASI
Çarşılarda aynı işi yapan esnafın bulunduğu bölüme arasta adı verilir. Yalvaçta ayakkabıcılıkla uğraşan, bu mesleği icra edenler Hamidiye (yeni ) cami ile Devlethan (eski )cami arasında kalan bölümdeki dükkânlara toplanmışlar ve bu bölüme Ayakkabıcılar Arastası adı verilmiştir. Eskiden beri dericilikle uğraşılması ve Tabakhanenin varlığı ile bu mesleğe bağlı olarak ayakkabıcılık ta Yalvaç’ta köklü mesleklerdendir.
Seri üretimin yaygınlaşmadığı dönemlerde kunduralar, ayakkabılar, mesler, çok eskilerde çarıklar kunduracı/ayakkabıcı esnafları tarafından elde dikilirdi. Ayakkabı satanlara kavaf denmekle beraber zamanla tüm ayakkabı işi yapanlar kavaf olarak adlandırılmaya başlanmıştır.
Kunduracılar/Ayakkabıcılar arastasında kavaf Akhasanoğlu, Kavaf Kirişoğlu yazılarını görenler vardır. 1940 larda çocuğunu bir meslek dalına vermek isteyenler için en geçerli mesleklerden bir tanesi ayakkabıcılık idi. İlkokulu bitiren veya okuldan ayrılan çocuk ustalık öğrensin diyerek bir ayakkabı ustasının yanına çırak verilirdi. Çırak ustasının yanında ustası ayakkabıcılığın hangi dalında imalat yapıyor ise o dalda usta olarak yetişirdi. Bu alanlar ayakkabıcılık ve mescilikti. Çarık ise çok gerilerde kalmıştı. Bazı ustalar ayakkabıcılıkta bazıları ise mescilikte yetişip usta olmuşlardır. Nedense her iki dalı birden yapan usta yok gibiydi. Bu lakaplarda görülebilir. Mesci Avni, kunduracı Ziya, ayakkabıcı Hasan gibi.
Ayakkabılar tamamen el emeği ile dikilirdi. Tabakhaneden alınan kösele ile ayakkabının tabanı yapılır, vidola, rugan deri ile ayakkabılar dikilirdi.
Mesler kış ayları için giyilir diye bilinir ancak bazı insanlar yaz kış mes giyerdi. Soğuk kış günleri için mesciler tabanı kösele olan mesleri özenle diker, mes siparişi verenleri defalarca provaya çağırıp belirli aşamalarda provasını yapardı. Bazı mesciler arastada adından söz ettirdiği için tercih edilirdi. Tercih edilen mesçilerde sıra alınır, meslerin kış gelmeden yetişmesi için çok önceden siparişler verilirdi.
Ayakkabı diktirmek isteyen ayakkabıcıya gider ve ayakkabıcı karton üzerine ayağının ölçüsünü alır ve nasıl bir model istediğini sorup istediği modelde ayakkabıyı elde hazırlardı. Ayakkabıyı teslim etmeden önce defalarca prova yapılır, ayakkabının rahat olmasına özen gösterilirdi.
Yalvaç’ta ayakkabıcıların ayakkabı/kundura, mescilerin mes imalatı yaptığı ve ayakkabıcılar arastası olarak bilinen bölüm günümüzde ayakkabı satıcılarının bulunduğu mekan olarak hizmet vermektedir. Az da olsa ayakkabıcılar arastasının yoğun olduğu günleri hatırlayanlar “burada ne çalışırdık, çekiç sesleri hiç susmazdı, ayakkabı siparişi verenler günlerce ayakkabılarının hazırlanmasını bekler, iş yetiştiremezdik” diye eski günleri yad etmekteler şimdi.
Leblebiciler mahallesinden Sami YÖNTEMLİ mes imalatı yaptığını ve siparişleri yetiştirmek için sabahladığı günleri anlatıp “ah nerede eski günler” deyip özlemle arastayı adımlamakta. Seri üretimle yaygınlaşıp ayakkabı diktiren kalmayınca bir meslek dalı daha mazide yerini aldı. Çekiç seslerinin susmadığı, ustaların şakalarının bitmediği, çırakların iş çıkışı ne yapmak için fısıldaştıkları, öğle yemeklerini sefer tasları ile ustalarının evlerinden iş yerine getirip neşe içerisinde yedikleri günler arastada bir hoş seda olarak kalmıştır.
Her arastanın kendine ait bir kültürü vardı. Arastada sözü dinlenen bir büyük bulunur ne yapılacaksa arasta büyüğünün fikri sorulur uygulanmaya çalışılırdı. Bir iişlem yapılacaksa mutlaka danışmanlık görevini yapar tecrübesi ve ön görüsüyle herkesi yönlendirirdi.
|
||
Etiketler: AYAKKABICILAR, ARASTASI, |
|