Mahmut TOPBAŞLI DOĞDUĞUM YER Mİ DOYDUĞUM YER Mİ? 00
Yazı Detayı
30 Haziran 2021 - Çarşamba 01:36
 
DOĞDUĞUM YER Mİ DOYDUĞUM YER Mİ?
Mahmut TOPBAŞLI
yalvacfm@hotmail.com
 
 

     DOĞDUĞUM YER Mİ DOYDUĞUM YER Mİ?


     Bu çetrefilli sorunun zaman zaman karşımıza çıktığı olur. İnsanı bir seçime, bir tercihe zorlaması yönüyle de biraz sevimsiz bir sorudur. Her birimizin doğduğu toprağa olan bağlılığı, köküne kökenine olan düşkünlüğü, memleket sevgisi tereddütsüz önceliklidir. Bu sevimsiz soruyu ciddiyetle karşılayıp elbette doğduğum yer deriz gururla. Geçmişimiz, çocukluğumuz, yakınlarımız, hısım akrabalarımız, havası, suyu bu gururun sebebidir. Çünkü bizim kökümüz bir çınar köküdür. Ulu bir çınarın köküdür. Kökümüz derinlerde, dallarımız yıldızlardadır. Bunu bir ön kabul olarak şahsen ben öncelikli tutuyorum. Bu konuda zerre tereddüde mahal yok. Hayatın akışı içinde aş peşinde, iş peşinde, tahsil ve görev peşinden başka mekânlara savruluşlarımız da var elbette. O zaman doyduğumuz yer gülümsüyor aynadan. Elbette oraya karşı da sevgi besliyor, en azından nankörlük etmeden sahiplenmeyi seçiyoruz.
     Ya kopanlar yok mudur köklerinden, toprağından, ana ata ocağından dediğinizi duyar gibiyim. Var elbette. Karşılaştığımda üzüldüğüm durumlar var tabii ki. Hele hele ipin ucunu kaçırıp, bir tür kompleksle toprağına, köküne, ana ata ocağına, mezarına, hatırlarına kayıtsızmış gibi duranlara hatta durmayıp bunu ilan edenlere rastladığım oluyor. İçim cız ediyor o zaman, yüreğim burkuluyor. Yıllar yıllar sonra hayat savurmuş mesela Bursa’ya görev gereği gitmiş... Orayı beğenmiş, seçmiş, yerleşmiş. Her şey güzel… Bunda bir sıkıntı yok. İşler büyümüş, Allah yürü ya kulum demiş ve yürümüş. Kurduğu şirketlerle yurt dışı bağlantılar oluşmuş. İspanya ile ortak ticaret yapılan pozisyonlar doğmuş. Madrid komşu kapısı olmuş. Orada da evler yerler edinmiş. Bir röportaj da şöyle cevap veriyor kökünden kopan köksüz: “Memleketim Bursa, yaşadığım yer Kanarya Adaları…” Hayda! Tut kelin perçeminden. Ülen biz senin Cemaziyelevvelini biliyoruz. Daha kaç yıl öncesine kadar Çınaraltın da çift sandalye işgal ederek otururdun. Yani bildiğimiz sen de çınar köklerindensin. Çıktığın yumurta bizim oralardan. Şimdi sen kabuğunu beğenmiyorsun. Real Madridliyim diyorsun öyle mi? Böylesi acı tabi ki. Doyduğum yer vatanımdır tercihinden bile daha acı. 
     Bu girizgâh fazla uzadı. Ana konudan uzaklaştırdı ama bir üzüntümü de paylaşmış oldum. Sadede gelirsem…
     Güzel Yalvacımızın güzel insanları çoğunluğu İstanbul olmak üzere cennet vatanımızın dört bir köşesine savrulmuş durumdadır. Seksen bir vilayetimizde bir Yalvaçlıya rastlamak mukadderdir. Ekmeğinin peşinde nerelere koştuğumuz cümlenin malûmudur. Bu helal rızık için bir koşudur, millete hizmet için bir koşudur. Soylu bir koşudur ve caizdir. Cümlesini muhabbetle selamlıyorum ve yüreklerinden öpüyorum. ERTUĞRUL’UN DEDESİ/CAN BORCU romanımız yayınlanınca nerelerden ses getirdi bir bilseniz… Aslında biliyorsunuz. Urfa’dan Çanakkale’ye, Samsun’dan Mersin’e doğudan batıya, kuzeyden güneye her bir şehirden Yalvaçlı ’ya ulaştı romanımız. Bu yazının asıl muhatabı da Karabük’te… İsmen tanıdığım, soy ismiyle daha yakınlaştığım değerli insanlar, köklerini unutmadan ulaştıkları noktalarda Yalvacın, Yalvaçlının adını bayraklaştıran insanlardan birisi de doyduğum toprak dediği Karabük’ten ses vermişti. Asıl o asil sesi bize yansıtan Ankara’dan bana ulaşıp Karabük’le irtibatlandıran soylu çehre Emekli Kurmay Albay Muharrem ÖZYİĞİT oldu. Muharrem Albay, babamın meslek arkadaşlarından, kadim dostlarından Mustafa Özyiğit (Kabakoğlu Mustafa)’in oğlu… Tanığınız bir sima Kabakoğolu ve evlatları… Muharrem Albay sosyal medyadan bana ulaşınca hemen telefon alışverişiyle muhabbete sarıldık. Babalarımızın hatıralarından başlayıp geçmişi bugüne taşıdık. “Size olan saygım ve memleket sevgimin tezahürüyle beş kitap sipariş ediyorum” deyişi içimi ısıttı. “Kitabın birisi Karabük’teki dayıma gidecek, imzalı olacak ama benim vasıtamla gittiği de zikredilecek” rica komutuyla Karabük’teki Necati METE’den haberdar olduk. On yılı aşkın süredir Karabük’le özel bir irtibatımız var. Bu süre içinde Metelerden haberdar olmayışım benim eksiğim olarak tezahür etti. Çünkü neredeyse bütün Karabük Merhum Halıcı Mahir Mete’yi bir şekilde tanıyor, hatırla anıyor, bir alış veriş macerası hatırlıyor. Kardeş Necati de Mahir abinin yanında… Birlikteler, METELER TİCARET olarak yükselmişler. Yürü ya kulum davetine sımsıkı sarılmışlar ve yürümüşler. Necati Bey Yalvaç Lisesini tamamladıktan sonra İstanbul üniversitesi Hukuk Fakültesine giriyor. Oradaki öğrenimini bırakıp Karabük’e ağabeyinin yanına gidiyor. Sonrası bin bir emek, çaba ve alın teriyle bugün gelinen yer oluyor. 
      Karabük’e gönderdiğimiz kargo için yazdığımız adresteki bir kelime yüzünden kitap erişmedi, geri döndü. Adresteki Esnaf Sarayı sözünü, Esnaf Sanayi olarak yazınca kargo ulaşmadı. Bunu düzeltmek te yayınevi nezdinde bana düştü. Muharrem beyden dayısının numarasını alıp hemen arayınca Necati Beyle tanışmış olduk. Yazın Karabük’e geldiğimizde de buluşmayı, yüz yüze görüşmeyi kavilleştik. Evvelki gün ve bu gün (26 Haziran 2021) bu kavilleşmeyi gerçekleştirip bir araya geldik. KARSEN iş merkezindeki mağazalarına giderek ziyarette bulundum. Yerlere kırmızı halılar sermek, ayağıma yağlar sürmek de dâhil sıcak ilgi ve muhabbetin en âlâsını görmekten çok mutlu oldum. Tatlı dil, güler yüz varsa kırmızı halı da, ayağına yağ sürmek de nedir ki zaten… Ama en etkilendiğim iltifat şu oldu. Biz çaylarımızı yudumlarken kıymetli evladı İlker bir konuyu babaya danışmak üzere diğer mağazadan yanımıza geldiğinde “oğlum, Mahmut hocayla tanış, beni günlerdir ağlatan yazar, hocamız bu!” Tanıştık İlker’le de. Güler yüzlü bir Yalvaç delikanlısı… Yalvaç’ı çok bilmese de köklerinin farkında. Yetmişli yaşlarını harcayan Necati Bey de Yalvaç’tan duygusal anlamda bir milim kopmamış. Bütün hatıraları sıcacık, capcanlı duruyor. Komşularını, arkadaşlarını ismiyle, soyadıyla unutmadan anıyor. Çınaraltı muhabbetlerini hasretle yâd ediyor. Ben buna vefa derim, ben buna Çınar Köklerinde Bin Yıl Yaşamak diye şiirler döktürürüm. Doyduğu yerde Yalvaç'ı gururla andıran emeği, alın terini saygı ve muhabbetle kaydederim. Darısı diğer Soylu Çehrelere inşallah… 

Mahmut TOPBAŞLI 
     

 
Etiketler: DOĞDUĞUM, YER, Mİ, DOYDUĞUM, YER, Mİ?,
Yorumlar
Haber Yazılımı