Prof Dr Zafer KARAER GOOGLE VE YAHOO BİLGİNLERİ 00
Yazı Detayı
05 Ekim 2021 - Salı 13:01
 
GOOGLE VE YAHOO BİLGİNLERİ
Prof Dr Zafer KARAER
yalvacfm@hotmail.com
 
 

 

Değerli Okur,

 

     Dün (4 Ekim 2021) Instagram, Facebook ve WhatsApp gibi uygulamalara erişim problemi yaşandı. Konuyla ilgili Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı, ''WhatsApp, Facebook ve Instagram servislerinde DÜNYA GENELİNDE erişim sorunu yaşanmakta olup, GLOBAL kaynaklı (!) sorundan ülkemizdeki kullanıcılar da kısmen etkilenmektedir.'' açıklamasını yaptı. Öyle ki kullanıcılara göre değişmekle birlikte, sanki bir yanımızda eksiklik oluştu.. Hatta bazılarımıza göre hayat durdu.. Peki! ya google yahoo gibi arama motorlarında böyle bir durum ortaya çıksa, bir de günlerce sürse, o zaman hayat ne olur? Bir düşünün!! Belki de dün durdurulan uygulamalar gelecekte bazı yaptırımlar için  bir ikazdı, ihtardı.. İyi okuyalım!!

 

     Bu durum yıllar önce (2007) yazdığım ve “Penceremden Üniversite Gerçekleri ve Ülkem” kitabımın 2008 ve 2015 baskılarında yer verdiğim “Google- Yahoo... Bilginleri” makalemi hatırlamama sebep oldu.. Sizlerle de paylaşmak istedim..

 

     Selam sevgi ve saygılarımla.. Zafer KARAER

 

 

“Google- Yahoo... Bilginleri”

 

 

     Yahoo 1995 yılında Stanford Üniversitesi öğrencisi Jerry Yang ve David Filo tarafından, Google ise yine Stanford Üniversitesinde doktora yapan iki öğrenci, Larry Page ve Sergey Brin tarafından 1998’de internet de arama motoru olarak kurulmuş şirketlerdir (Bilindiği gibi çağımızda teknolojinin doğuş merkezi “Silikon Vadisi” Stanford Üniversitesi tarafından oluşturulmuş ve beslenmektedir) Dünya da her ikisi de bilgiye ulaşımda en hızlı, en gelişmiş ve en fazla kullanılan arama motorlarıdır. Yahoo’nun sunduğu hizmetlerden Yahoo Messenger özellikle ABD’de çok yaygın olarak kullanılmasına rağmen, Türkçe olarak sunulmadığı ve MSN Messenger’ın Windows işletim sistemiyle birlikte gelmesi nedeniyle Türk kullanıcılar arasında pek tutulmamıştır. Bundan dolayı Türkiye’de internet de google arama motoru en fazla kullanılandır.

 

     Google, “googol” sözcüğünün Milton Sorotta tarafından üretilmiş olan “googol” sözcüğü 1 ve onun ardından 100 sıfırın gelmesiyle oluşan rakamı belirten matematiksel bir terimdir. Google’ın bu terimi kullanması, şirketin dünyadaki tüm bilgiyi organize etme misyonunu yansıtır. Görüldüğü gibi bu tamamen bilgiye sahiplenme ve yönlendirme olup, aynı zaman da yönlenenlere de sahiplenmedir. Yani bilgi ile birlikte insanlara da sahiplenmedir. Burada bilgi fazlalığı her ne kadar 1 ve onun ardından 100 sıfırın gelmesi şeklinde ifade edilse de, mutlak bir sınırlama vardır, çünkü bilgisayara yüklenen bu bilgiler, ancak o bilgisayarın ana bilgi depolama kapasitesi kadardır. Oysa ki! bilgi ve bilgiyi edinme yollarında ve de düşünme de sınırlama olmaması gerekir. Çünkü o bilgisayarları hayata geçiren insan beyni 1 ve onun ardından gelen 100 değil, 1000 değil, sonsuz sıfırları olan bilgi üretme kapasitesindedir. Bu yüzden yahoo, google gibi arama motor bağımlılığına kendimizi tam olarak teslim etmememiz gerekir. Bilgi ve düşünceler Google veya Yahoo’ya göre sınırlandırılmamalı, onların gerisinde, ötesinde veya onlara rağmen de farklı bilgilerin olabileceği akıldan çıkarılmamalıdır!... Arama motorlarında olmayan bilgiler yok sayılmamalıdır!... Gördüğüm ve yaşadığım kadar nasıl milad veya İsa’dan önce ve sonrası; yazıdan önce ve sonrası olduğu gibi; bilgi çağı dediğimiz bu çağda bilgiye ulaşımda isteyerek veya istemeyerek, bilinçli veya bilinçsizce Google ve Yahoo’dan öncesi ve sonrası oluşturulmuş; ammaaa...! her iki dönemin içerdiği bilgilerin ancak bu merkezlerin istediği ölçümlerle sınırlı olduğu, özellikle Google ve Yahoo’dan öncesi döneme ait bilgilerde, bilhassa Türkiye ve benzeri ülkelere ait bilgilerin çok eksik olduğu görülür...!. Bu durumun özellikle ulaşılan bilgide eksikliklere ve tabii ki bilgi devamlılığında, yapılacak eklemelerde kopukluklara, hatta ulaşılan bilgide yanlışlıklara neden olacağı unutulmamalıdır. Sadece arama motorları vasıtasıyla bilgi edinmenin diğer bir sakıncası da, bilgi arayanları aşırı tembelliğe sevk ederek, arama motorlarının bu şahısları kendilerine bağımlı hale getirmesidir (sigara, alkol v.b.bağımlılık). Özellikle ülkemizde günümüz genç araştırmacıları bir 71 bilgi, ya arama motorlarında vardır veya o bilgiyi yokmuş gibi kabul etmektedirler (soruduğunda verilen cevap...-ama Yahoo’da, Google’da yok ki ).

 

     Bütün bunların dışında, belki de en önemlisi, bugün bilgi paylaşımında küresel, global bir dağılım yapar gibi görünen bu arama motoru merkezleri, bir süre sonra, topladıkları bu bilgileri, elektronik kütüphane şeklinde depolanır hale dönüştürerek; önce bilgilerin yazıdan ve kağıttan tamamen kurtarılması gerçekleştirilecek, bunu takip eden süreçte ise bilgileri depolayan bu elektronik kütüphane merkezleri ve bilgiye ulaşımda bugün kullanılan arama motorları bilginin paylaşımını, tek taraflı olarak, istedikleri ülkelerle veya kişilerle izin verdikleri ölçütlerde yapmaları veya istemedikleri ülke ve şahıslarla bu paylaşımı yapmamaları gibi çok farklı boyutlarda bilgiyi kullandırtmaları, hatta bilgiyi bir silah gibi tehdit aracı yapmaları söz konusu olabilecektir (bilgide tekelcilik). Burada denilebilir ki CD, flash disk gibi bilgi kaydediciler var, onlara mevcut bilgileri kaydederek ileride kullanabiliriz.

 

     Bir zamanlar teypler, videolar ve bunlarla ilişkin farklı sistemlerle çalışan bandlar da vardı; bugün hiçbiri yok...! Bu yüzden bugün varolan CD, flash disk gibi kaydedicilerin de yarını meçhul...! Hele her bir işlemcisi belirli merkezlerde üretilerek yüklenmiş programlara bağlı olarak çalışan bilgisayarların, bu programları üreten merkezler tarafından kontrol altına alınması ve istenildiği şekilde yönlendirilmesi herhalde çok zor değildir (bugün bile bu programları üretenlerin tekelciliği yok mu...???). Gelinen bu noktada bugünkü bilgi ve iletişim paylaşımının, daha ne kadar süre devam etme olasılığı vardır...? bu bir bilinmezlikdir...!

 

     Elbette günümüzde her uygar insanın temennisi, bilgi ve iletişim paylaşımı insanlık adına dünya da yaşam devam ettiğince sürmesidir... Ama hala! dünyamızda insanlık adına olup da, her kesin anlayamadığı, bazılarının ise anlamak istemediği insani (!) davranışlara maruz kalan insanlar, devletler, ülkeler yok mu....???

 

     Çok fazla bilgi sahibi olmadığım bu konuda belki de ileri gitmiş olabilirim. Ama her şeye rağmen bunlar benim saf olarak, arama motorsuz ürettiğim fikirler olup, inşallah ilerde doğru bilgiler olarak elektronik kütüphane kaynaklarında yer almaz.

 

     Sonuç olarak bilgiye ulaşmada sadece bilgisayar arama motorlarının kullanılmaması, hem arama motorlarında ulaşılan bilgilerin teyidi, hem de arama motorlarına yüklenmemiş bilgilere ulaşım için, yazılı basımların, yani bugün ismini unuttuğumuz kitap ve dergilerin bulunduğu kütüphanelerin kullanılması, ayrıca yukarıda ifade edilen ileriye yönelik senaryoların oluşmaması için bilgilerin sadece bilgisayarlarda e-kütüphanede değil, bir örneklerinin nüshalar halinde (ilk çağ çivi yazı ve şekilleri halen var...!) kağıtlara yazılı olarak aktarılıp kütüphanelerde saklanması, bilginin insanlık adına adil paylaşımı için gereklidir.

 

     Lütfen !... kitap ve dergilere yazı yazarak, yazılanları okuyarak ve de gelecek nesiller için raflarda saklayarak sahip çıkalım....

 

     Tüm okuyuculara saygılarımla…(2007)

 

 

 

 
Etiketler: GOOGLE, VE, YAHOO, BİLGİNLERİ,
Yorumlar
Haber Yazılımı 0