YAĞMUR 

      Gözlerimiz bulutlarda… Besberrak gökyüzünde bulutların kararmasını bekliyoruz. Bulutlar umarsız, bulutlar beyaz… Sel felaketlerini yaşadıkça ellerimizdeki fırçayla beyaza boyamak istediğimiz kara bulutlar Manavgat’ta, Marmaris’te, Hatay’da, Osmaniye’de, Sütçüler’de, Bodrum’da ve diğer otuz şehirde bembeyaz. Gönlüm bekliyor ki kararsın bulutlar. Ufukları kapkara dumanlar yerine kapkara bulutlar kaplasın. Öyle bir yağmur yağsın ki sicim sicim insin dağlara, yaylalara, ormanlara, şehirlere, gönüllere. Zulme uğramış bütün canlılara şifa olsun, teselli olsun. Yanan her şeyi söndürsün, otları, börtü böcekleri yüzlerce çeşit hayvanı kurtarsın yanmaktan. Çağdaş Firavunların, vicdansız katillerin yüzlerine yüzlerine şakır şakır insin. Kırılmış gönüllere, boyun bükmüş menekşelere, kanatsız kuşlara umut olsun damla damla. Yüreklerimizde kora dönmüş, tabiatın yüreğinde alev alev yükselen bu ateş dualarımızı ve bu yağmuru bekliyor sönmek için.
     Geride kalan sekiz gün içinde grinin her tonuyla tanışan gökyüzü ağlasın artık. Kuşların kurtların ağlamasına, kaplumbağaların inlemesine, ceylanların, sincapların, dağ keçilerinin gözyaşlarına, çamların, zeytinlerin, keçiboynuzlarının, sedirlerin, çalıların feryadına kulak versin. Ağlasın onlarla birlikte gökyüzü. Doğadaki dostlarının imdadına yetişsin. Dostlarının zor günlerinde yanlarında olsun ve ağlasın ağlasın.
     İnsanlık kuraklık endişesi taşırken daha çok ve en kısa zamanda ihtiyaç duyduğu yağmurlar için gözlerini bulutlara dikmiş sağanak bekliyor. Küresel ısınma, kıtlık, susuzluk tellaklıklarına inat bulutların beyaz yüreğinin her şeye yeter olduğunu, Kâinatın sahibinin affedici olduğunu düşünüp gözlerini ufuklarda gezdiriyor. Ufukları kirleten kara dumanların müsebbiplerini beddualar yağdırarak, lanetler okuyarak bir buluta gönül düşürüp umut harmanlıyor. Gelinciklerin, dağ papatyalarının, arıların, karıncaların, kelebeklerin tavşanların, tarla farelerinin, Ağustos böceklerinin, serçelerin, şahinlerin yüreğinden bakarak sağanak bekliyor insanlar. 
     Yağmura dair yazılmış, yarım kalmış, başlanmamış şiirlerinin, hikâyelerinin heyecanıyla dua dua methiyeler gönderiyoruz bulutlara. Kalbinin derinliklerinde bekleyen yağmur şarkılarını, türkülerini, tekerlemelerini azad ederek bulutlara armağan gönderiyoruz. Hayata dair, tabiata dair, cümle kainata dair heybemizde ne varsa cömertçe, şemsiye açmadan bulutların gezeceği bir panayırda paylaşmaya can atıyoruz. Yüreği yananları, dalları, kolları, kanatları tüyleri, gözleri kulakları, evleri işleri, canları ruhları yananları Rabbin merhametine havale edip bulutların ikramı rahmeti âlemin hücrelerini ıslatmaya bekliyoruz.
     Sınırsız şükür sebeplerine ilave dualarımızı ıslak bir cemaat ruhuyla da tatmak için rahmet bekliyoruz. Sen imdat et Rabbim. Müsebbiplerini kahret, sahibi olduğun cümle varlığı rahmetinle Şaduman eyle…
     Gözlerimiz bulutlarda… Besberrak gökyüzünde bulutların kararmasını bekliyoruz. Yağmur gelsin istiyoruz Allah’ım…

Bereketi iz bıraksın gönülde,      
Bülbül ıslanarak haz bulsun gülde, 
Gülümserken ufuk denen bir tülde,
Dıştan içe miracımdır bu yağmur. 

Yüreğimin gamzesine dek giren,
Her damlası bir duyguyu emziren, 
Düşlerimi sırılsıklam kemiren,
Hem diyetim, hem bac’ımdır bu yağmur.

Karanlıkta kaşlarını çatıyor,
Yerin nabzı bir damlada atıyor,
Peşi sıra güneş doğup batıyor,
Ummanlarda kulacımdır bu yağmur.

Mahmut TOPBAŞLI