RESİMLİ ROMANLAR SAYESİNDE OKUMAK

70 li yıllarda resimli romanlar ve genelde bayanların okuduğu fotoromanlar vardı. Çizgi romanlar sayesinde ister istemez okuma alışkanlığı kazanılırdı.

Erkeklerin okuduğu Teksas-Tommiks-Zagor-Tom Braks-Kaptan Swıng-Kızıl Maske-Tex-Mister No-Conan-Tenten-Yüzbaşı Volkan bunların yanı sıra hatırlayamadığım birkaç romanda vardı.Tarkan ise yerli çizgi romanımızdı. Sakızlarda çıkar sadece tarkanı okumak için sakız alınırdı. Kara Murat ise zor bulunur ayrı bir okuyucu kitlesi olan çizgi romanlardandı.

Bayanlar için ise fotoromanlar vardı. Gazete satışı yapan işyerlerinden alınır aileden gizlice okunup başka kız arkadaşları ile değiştirilir değiş tokuş yolu ile bir fotoromanı bir çok kişinin okuması sağlanırdı.

Bir çok dergi vardı. Kimi çok resimli kimisi ise birkaç resimle süslenmiş  dergilerdi. Aileler erkeklerin ve kız çocuklarının bu resimli roman ve fotoromanları okumasını istemez okumak isteyenlere kızarlardı. Bu nedenle çocuklar ellerindeki dergileri okuyabilmek için değişik yollar ararlardı. Misafirliğe gidildiğinde çocuklar mümkün oldukça ayrı bir odaya geçer orada dergilerini okurdu. Okul zamanı ise ders kitaplarının içerisine saklanan romanlar ders çalışma bahanesi ile rahatça okunurdu. Çok farkına varmamışız ancak fotoroman ve çizgi romanlar sayesinde okuma alışkanlığı kazandığımızı okumayı sevdiğimizi ve güzel okuma yaptığımızı  zaman geçince anlamış olduk. Günümüzde ise çocuklarımıza okuma alışkanlığı kazandırmak için uğraşıyoruz. Zamanın gereği kullanmak zorunda olduğumuz elektronik cihazlar ve teknoloji bizlere zorluk çıkarmakta. Bizlere çizgi roman okutmayan ailelerimize kızarken şimdi ah bir şeyler okusa da okuma alışkanlığı kazansa diye uğraşıyoruz. Okuma alışkanlığı güzel bir şey ancak okuma alışkanlığı kazanmak zor görünüyor. Eskiden gazete alır dergi alır okurduk. Şimdi ise bilgisayarı açıp günlük gazetelere göz gezdirip hazır bilgisayar açılınca oyuna veya sosyal medyaya dalıp okumayı ihmal ediyoruz.

Çizgi roman denince büyük zevkle okuduğum romanlar aklıma geldi. Nostalji olarak 2000 lerde gazeteler tekrar çizgi romanları ek olarak vermeye başladı. Hangi gün çizgi roman varsa istemsizce kendimi gazete bayiinin önünde buluyordum. Gazeteyi alıp hemen çizgi romanı okumaya geçiyordum. Bulsam gene defalarca okurum diye düşünüyorum.

Bayanlar için ise fotoromanların ayrı bir yeri vardı. Fotoromanlarda aşk anlatılır fotoromanı okuyan kızlar duygulanır bazıları için ağlar kötü olanlara düşman olur aralarındaki sohbetlerde hararetli şekilde okuduklarını anlatır fotoromanlardaki aşklar gibi aşk yaşamak isterlerdi. Günümüzde komik gelebilir ancak eski günlerdeki şartlarda kimse aşkını söyleyemez aşkı yaşayamazlardı. Fotoromanlardaki kızlarda kendini bulup onların yaşadıklarını kendi hayatında yaşıyormuş gibi mutlu ise güler hüzünlü ise ağlarlardı. İnsanlar saf ve temizdi, kalplerinde kötülük taşımazlardı. Fotoroman okuyan genç kız fotoromandaki aşk yaşayan kişiye benzer olduğu için platonik aşık olduğu genci hatırlıyorum.

Gelelim erkeklere çizgi romanlardaki karakterlerden kimi kendine yakın görürse hareketleri ile benzemeye çalışırdı. Çocuk oyunlarında ise hangi karakteri kendine yakın görürse ben falanım diyerek onun karakterini canlandırırdı.

Çizgi romanlarla okumayı sevmiş ve okuma alışkanlığı kazanmış kişilerdeniz. Çizgi romanlı güzel günlermiş. Elimizde olanın kıymetini bilmiyoruz deriz evet elimizdeki ne varsa ancak kaybedince değerini anlıyoruz. Elimizdekilerin kıymetini bilelim. Hey gidi günler dedirten bir anı oldu.