KİMİNİN DELİ, KİMİNİN VELİSİ; VASFİ
Yıllar öncesi Vasfi isminde bazılarının deli dediği bazılarının ise kerametleri var diye veli dediği Vasfi yaşamıştır. Vasfi diye bir delinin yaşadığı ve daha sonra olacakları bildiği soğuktan sıcaktan etkilenmediği cam yediği gibi bazı bilgiler anlatılmıştır. Yaşadığı dönemlerde bir çok hikayesi bulunmaktadır. Bazı kişilerin verdiği ikramı kabul etmediği ve elinin değdiğinin bereketlendiği söylenir. Bakkallar veya pazarcılık yapanlar Vasfi’yi çağırıp ürünlerinden ikram eder ve dokunmasını isterlermiş. Vasfi’nin dokunduğu mallar kolayca satılır kimin malına dokunduysa onlara para kazandırır şeklindeki hikayeler halen anlatılmaktadır.
VASFİ İÇİN MUSTAFA BÜYÜKKUTLU’NUN ANLATTIKLARI
Mustafa BÜYÜKKUTLU’nun kendi hayatını anlattığı Hayatın Özü kitabında Vasfi’den bahsetmiştir. Mustafa abinin babası Çınaraltında kahvecilik yapan ve Demokrat Kahvesini çalıştıran Hasan BÜYÜKKUTLU’dur. Kışların kış olduğu yıllarda sabah erken saatte kahvesini açmak için giderken Devlethan camisi minaresinin önünden geçerken Vasfi’nin karların altından sanki üzerindeki yorganı kaldırır gibi karları silkeleyip kalktığını anlatmıştır. Genelde Leblebiciler mahallesi fırınında ekmeklerin yapıldığı fırın kapağının önünde yattığını o gün ise fırının kilitli olduğu için cami önünde kaldığını yazmıştır. Mustafa abi babasının her sabah Vasfi ve diğer birkaç deli diye bilinenlerin karınlarını doyurduğunu ve Vasfi’nin cam bardağını çıtır çıtır yediğini söylemişti. Bunlara benzer birkaç hikayeden kitabında bahsetmiştir.
NAZİF KURUCU’NUN YALVAÇ ÖZLEMİ KİTABINDAN ALINTIDIR
Nazif KURUCU Vasfi ile ilgili Hacı Kuyucuların akrabası olan Hilmi hoca Melami şeyhi olur ve Hacı Kuyuculara misafir gelir. Hacı kuyucuların evlerinin arkasındaki misafirhaneyi hazırlarlar. Yemek zamanı gelince Hilmi efendi Vasfi beyi çağırın der. Yalvaçlı Vasfi için bey diye hitap edilmesine alışkın değildir. Vasfi’yi bulup davet ederler. Her davete katılmayan Vasfi olmaz der. Kendisini Hilmi hocanın çağırdığı söylenince itiraz etmeden gider. Gece yatma vakti gelince Hilmi hocaya güzel bir döşek serilir. Vasfi içinde döşeğin ayak ucuna şilte serilir. Sabah geldiklerinde Vasfi’nin döşekte Hilmi hocanın ise şilte üzerinde uyudukları görülür. Gece sohbet sırasında kimse ile tam bir cümle kurup konuşmayan Vasfi’nin Hilmi hoca ile tasavvuftan, ilmi, dini konulara kadar güzelce sohbet ettikleri görülür. Odada bulunanlar çok şaşırırlar.
Ayakkabıcı Mehmet KURUCU Vasfi’ye ayakkabı giydirir. Kısa süre sonra bakar ki Vasfi’nin ayaklarında ayakkabı yoktur. Çıplak ayakla gezmektedir. Ayakkabıların nerede olduğunu sorunca Vasfi suya bıraktığını ve ihtiyacı olan birisinin alacağını söyler.
Nazif KURUCU Yalvaç Özlemi kitabı- Melami Şeyhi sayfa 374
VASFİ ÖLÜNCE GÖMÜLMESİ
Bir abi Vasfi’nin Sücüllü’lü Sait’in kahvehanede otururken vefat ettiğini , defnedilmesi için Leblebiciler, Saray mahalle ve Eski mahalle mezarlıklarına mezar kazıldığıını ve Eski mahalle mezarlığına defnedildiğini anlatmıştı. ALLAH rahmetiyle yargılasın mekanı cennet olsun Vasfi eski mahalle mezarlığında yatmaktadır.
Büyük çarşı yangını olmadan bir hafta öncesi buralar yanacak diye çarşıda dolaştığını ve ikinci yangında can kaybı olacağını bağırarak önceden söylediğini hatırlayanlar vardır.
Bu nedenle halen daha hatırlayanların kimi deli kimi veli diye bahsederler.
Anlatanlar-Semerci Osman DURUTÜRK
Yağcı Turgut DEMİRKILINÇ
İş adamı Mustafa BÜYÜKKUTLU
