Reklamı Geç
YAZARLAR
BİZİM 19 MAYISLARIMIZ
Mesut ÖZERDEN
24 Mayıs 2021 - Pazartesi 00:00

      BİZİM 19 MAYISLARIMIZ

     Şöyle derinden bir “ah” çekip “nerde o eski bayramlar?” Dediğimiz olmuştur. Özlemini çektiğimiz o eski bayramlar Ramazan ve Kurban bayramlarımız olsa da mili günlerimizin gururla kutlanması da bu özlemimizin bir parçası oldu. “Nerde o 23 Nisanlar, 19 Mayıslar?” Diyerek eski çoşku ve heyecanları da aradığımız doğrudur. Evvelki gün kutlanan 19 Mayıs törenlerini izlerken zihnimden bu duygular geçti. Bir yandan canlı yayın videosu çektim bir yandan da eski bayramlarımızı hayal ettim.

      Hayallerime gülümseyen heyecan ve coşku Eski Mahalle harmanından yükselmişti. Bildiğim kadarıyla Yalvaçta 19 Mayıslar Musallanın arkasında, Eski mahalle Harmanında ve Stadyumda kutlanmıştır. Eski Mahalle harmanındaki kutlamalar çok renkli olurdu. Bu özelliğiyle de hatıralarımızda çokça yer ediyor. Şöyle bir geçmişe bakalım.

     Mayıs ayının başlarında 19 Mayıs kutlamalarında giyilecek kıyafetler seçilir, okulların yapacağı hareketler Beden eğitimi öğretmenleri tarafından belirlenir ve çalışmalar başlardı. Ancak Bando (trampet)takımı, hareketleri yapacaklar, Kasa minder takımı, folklor ekipleri, kros ve koşuya katılacaklar ve diğer yarışmalara katılacaklar ayrı ayrı çalışırdı. Bando takımları ise birbirleriyle rekabette oldukları için bayramdan önce tabakhaneden tola denen tam işlentisi yapılmamış deriler alınır davula, trampetlere gerilip kurutulur ve çalışmalara başlardı. Her okulun kendine ait bir temposu olduğundan uzaktan hangi okulun geldiği bilinirdi. En meşhuru BEŞ PARA VER BEŞ PARA VER BEŞ PARA YOKSA ON PARA VER idi. Yeğenim Ramazan TEKİN imam hatip bandosunda olduğundan onlarda VAN VAN İNEBOLU VAN İNEBOLU şeklinde tempo verirlermiş. İmam hatip lisesinin davulcusu  Kemal, okuduğu yıllarda efsaneydi. Bayram bittiğinde davul illaki patlayacaktı eğer ki patlamazsa okula girerken tomağın sapı ile görev yerine getirilirdi. Davula gerilen gerçek deri tola kolay kolay patlamaz, bando takımındakiler ise patlatmak için olanca güçleriyle vururlardı. Bando takımlarının yöneticisi pozisyonundaki majörler ise ellerindeki majör sopaları ile değişik figürler sergiler çevirip en yükseğe atıp tutmaları en çok yaptıkları hareketti. Bu majörlerin en fiyakalısı da rahmetli Abdullah Durutürk’müş…
    19 Mayıs’tan birkaç gün önce eski mahalle harmanına, yapılacak hareketlere göre kireçle işaretler konulur ve okullar bu işaretlere uygun yerleşirdi.

     19 Mayıs günü sabah erken saatte seyyar satıcılar alan etrafında yerlerini alırlar ve güzel bir satış yapmak için beklemeye başlarlardı. Seyyar köfteciler, baloncular, çay satanlar. simitçiler, dondurmacılar ve tezgahlarında çok çeşitli ürünler bulunduran üç tekerlekli arabalı satıcılardı. 

     İzleyiciler ise bulabildikleri araçlarla en yakın yerden seyredelim diye erkenden saha kenarında yerlerini alırdı. Köylerden ise araçlarla bayram için insanlar alana gelir, kendi köylerinden tanıdıkları öğrencilere yakın olabilmek için bir arada kalırdı. Okullardan öğrenciler alana doğru hareket ettiklerinde ve alana yaklaştıklarında bando takımının temposundan hangi okulun gelmekte olduğu bilinir, çocukları gelen okulda olan aileler daha bir heyecanla dikkatle yolu gözlemeye başlardı. Çocukları önlerinden geçerken kendilerini duyurabilmek için avazı çıktığı kadar Ali, Hasan Ayşe, Fatma diye bağırırlar, sesler birbirine karıştığı için çocuklar nereye bakacağını bilemez, öğretmenler ise önünüze bakın uyarısını sürekli tekrarlardı. 

     Okulların alana girişi tamamlanıp yerlerini aldıklarında tören hazırlıkları başlar önce protokol izleyicilerin ve öğrencilerin bayramlarını kutladıktan sonra İstiklal Marşı söylenince öğrenciler bando takımları eşliğinde protokolün önünden geçer ve alandaki yerlerini alıp ilk olarak hareketleri yapacaklar çıkar, erkekler ayrı kızlar ayrı sportif hareketler bittikten sonra gösterilere geçilirdi. Gösterilerde Kule ve Kasa minder takımlarının ayrı bir özelliği olurdu. Tüm dikkatler gösteri yapanların üzerinde iken ortalık sessizliğe bürünür pür dikkat olunurdu. Kule kurulurken en üste çıkacak olan ufak tefek öğrenci tırmanırken düştü düşecek, kule yıkıldı yıkılacak fısıltıları eksik olmazdı. Hele birde kulenin üzerinde şanlı bayrağımız açıldığında bir alkış tufanı kopardı ki anlatılmaz. Güzel Yalvaç insanımızın vatan bayrak sevgisi kendini belli ederdi.
     Kasa minder takımı gösteriye başlarken kasalar hazırlanır ve atladıkları yerde yaralanmasınlar diye minderler sıralanırdı.1991 yılından 1997 yılına kadar Belediyede çalıştığım için ses düzeni kurmak için tüm bayramlarda bulunurdum. Kasa minder takımından gösteri yapacak iki öğrencinin iddialaştıklarını gördüm. Elimde mikrofon biraz yanaştım. İddiaya giriyorlardı. Kasalar en yüksek seviyede iken ileriye ben atlarım sen atlayamazsın gibi. Gösteri başladı iki öğrenci daha bir güzel yapmak için koşturuyor zıplıyor  gösterilerini hakkıyla yerine getiriyorlardı. Kasa en yüksek seviyeye geldi. Öğrenciler birbirine hadi bakalım dediler… Birisi atladı ve mümkün oldukça ileri mindere düştü. Diğeri ise atladı hırsından dolayı diğerinden daha ileri gitti ancak tam anlamıyla mindere düşemediği için eli ayağı yaralandı.. Kanamaya başladı. Yaralı haline bakmadan diğerine “seni nasıl geçtim” diye havasını atınca, diğeri “olmaz, yere düştün. Minderden dışarı taştın. Kurala uygun atlayamadın, sayılmaz” gibi sözlerle tartışmaya başladı. Araya giren beden eğitimi öğretmeni yatıştırdı. 

     Mikrofondan koşuya katılanların (kros) sahaya yaklaştığı anons edildi ve dereceye girenlerin isimleri okunmaya başladığında kızlarda yeğenim Aysel TEKİN ismini duyunca sevincim daha farklı oldu. Zayıf çelimsiz yeğenim krosta üçüncü olmuştu. İnanılmaz sevinmiştim. Daha sonra bireysel yarışmalar başlamıştı. Çuvalla koşu, Yumurta yarışı Halat çekme gibi. Öğrenciler alanda gösteri yapıp ter dökerken aileler ise çocuklarını görmek ve izlemek için geldiğini çocuğuna duyurmak isteğiyle habire etrafa bakınıp seslenirlerdi. 
      Bu arada seyyar satıcılar da sürekli bağırıp ürünlerini satmak için gayret sarf eder bir sağa bir sola giderek müşterinin ayağına hizmet götüreyim diye koştururdu. 

     Tören bitmiştir sözü ile ortalık karışır herkes bir yana koşturup öğrenciler ailesini ,anne babalar çocuklarını bulmak birer hatıra fotoğrafı çektirmek için çabalardı. Bayramların değişmez fotoğrafçısı Foto Boylu ise fotoğraf çektirmek isteyenlerin isteklerini yapabilmek için sağa sola koşturur dururdu. Bayramlar gerçek anlamda bayramdı öncesi ve sonrası ile günlerce konuşulurdu.

     BENİM BÖYLE BAYRAMLARIM VARDI, ONLARI KİMLER ALDI? (HELE DE ŞU SALGIN DÖNEMİNDE İYİCE ARAR OLDUK)

     SAĞLIKLI GÜNLERDE DAHA GÜZEL BAYRAMLAR KUTLAYABİLMEK DİLEĞİYLE…

Adınız
Yorumunuz
Hiç yorum yapılmamış.

Diğer Yazıları

KAMYONLAR, KAMYONLARLA NAKLİYE II
KAMYONLAR, KAMYONLARLA NAKLİYE I
BİNLERCE YILDIR YALVAÇ'A HAYAT VEREN SU ÇIKTIĞI SUYU
TARLALARIN SÜRÜLMESİ-EKİLMESİ-YOLUNMASI-BİÇİLMESİ
ÜZÜM BAĞLARI
ELMA BAHÇELERİ II
ELMA BAHÇELERİ
GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ
YAZILARIMIN BİRİNCİ YILI DOLMUŞ
RAMAZAN BAYRAMLARI-II
RAMAZAN BAYRAMLARIMIZ I
İHBAR BİLLEZİ-HACI İBRAHİM EFENDİ
CENAZE NAMAZI VE DEFİN İŞLEMLERİ II
70 LERDEN GÜNÜMÜZE VEFAT EDENLERİN CENAZE İŞLEMLERİ I
RAMAZANLARIMIZ NE GÜZELDİ
YALVAÇ'IMIZIN YETİŞTİRDİĞİ İNSANLARI TANIYOR MUYUZ, DEĞERLERİNİ BİLİYOR MUYUZ?..
RESİMLİ ROMANLAR SAYESİNDE OKUMAK
HACI PİLAVI
YALVAÇ OTOGARLARI II
YALVAÇ'IN OTOGARLARI I
YALVAÇTA ÜNİVERSİTE-OKULLAR-KILIÇARSLAN KAMPÜSÜ-YERLEŞKESİ
BÜYÜK ÇARŞI YANGINLARI
AKŞEHİR BELİ-YALVAÇ’IN AKŞEHİR’LE OLAN BAĞLANTISI
KİMİNİN DELİ, KİMİNİN VELİSİ; VASFİ
ELEKTRİK ÜRETİMİ
SU DEĞİRMENLERİ-2
SU DEĞİRMENLERİ
MAHALLE TAKIMLARI
ESKİLERDE YILBAŞI
YÖRÜK NE DEMEKTİR
MUSALLA
DOĞAL HAYAT
İYİ BİR İNSAN TANIMIŞIM: YUSUF BİLGE BÜYÜKBOYACI
MAHALLE FIRINLARI
BAKIŞIN MUTLULUGUNU BELİRLER
RAMPALI ÇARŞI
HAN
ÜZÜM BAĞLARI
KIŞ HAZILRLIKLARI IV PASTIRMALIK
KIŞ HAZRLIKLARI III ODUN HAZIRLIĞI
KIŞ HAZIRLIKLARI II - TEZEK YAPMA-GAZEL SÜPÜRME TEZEK YAPMA
70 Lİ 80 Lİ YILLARDA KIŞ HAZIRLIKLARI I
YALVAÇ EVLERİ
YAĞCILAR ARASTASI
DEMİRCİLER ARASTASI
30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI
AYAKKABICILAR ARASTASI
KÜLTÜR MERKEZİ
BAKIRCILAR ARASTASI
DÜNDEN BU GÜNE HÂLİMİZ (HÂL/SEBZE BAZARI)
NOSTALJİ-KURBAN BAYRAMLARI
ESKİLERDE NE BULDUM II
ESKİLERDE NE BULDUM-I
ORTAYI NE ZAMAN BULACAĞIZ
HAYATI YAŞAMAK GEREKİR
SILA-İ RAHİM -BULUŞMA GÜNLERİ-
MUSTAFA BÜYÜKKUTLU (BİYOGRAFİSİ)
MUSTAFA BÜYÜKKUTLU
ÇINARALTI
TABAKHANE
DALDAN DALA
0