70 Lİ 80 Lİ YILLARDA KIŞ HAZIRLIKLARI I
UN ÖĞÜTME-BULGUR KAYNATMA
Günümüzde gerek teknolojideki gelişmeler gerekse hayat şartları nedeniyle basit olan kış hazırlıkları eskilerde çok zorluydu.
Harman kaldırılıp buğdaylar eve gelince önce bulgurlu ayrılır diğerleri ise un yapmak için değirmenlerde sıra(keşik) alınarak öğütülürdü. Mevsim itibarı ile ilk yapılan kış hazırlıklarında ilk yapılan un ve bulgurdu. Un yapılacak buğdaylar havuzlarda veya hatıllarda yıkanır ayıklanır ve değirmenlere gidilirdi. Değirmende öğütülen unlar evlerde serin yerlerde çuvallarda istiflenir ekmek yapılacağı zaman ne kadar gerekli ise alınarak yoğrulup mahalle fırınlarında ekmekler yapılırdı. Bazı aileler ise yufka(şepit) yapar kurutarak kışın börek yapmakta kullanırdı. Köylerde ise yufkalar yapılır tüm kış sonbaharda yapılan yufkaları ıslatarak tüketilirdi. Yalvaç merkezde ise fazla yufka yapan olmazdı. Mahalle fırınlarında yapılan Yalvaç ekmekleri daha çok tüketilirdi. Bulgurluk buğdaylar ise havuzlarda veya hatıllarda yıkanıp kurutulduktan sonra ayıklanıp kaynatılırdı. Bulgur kaynatma işi çok zorlu bir süreçti. Bulgurlar koca kazanlarda kaynatılır iyice piştikten sonra çıkartılıp güneş gören alanlara mahalleliden toplanan habalar üzerine serilip kurutulurdu. Tüm mahalleler aynı zamanda bulgur kaynatma işini yaptığı için ise kazan, haba bulmak zordu. Bulgurda bile komşular arasında sıra ile haberleşerek kaynatılır kurutma alanında habalarda sıkıntı yaşanmazdı. Bulgurluk buğdaylar kaynayıp kazanlardan çıkartılıp kurutulduktan sonra içerisinde ki küçük taşlar ve buğday harici ne varsa temizlenmesi için ayıklama işlemi yapılırdı. Ayıklama zor ve meşakkatli olunca akraba ve komşular yardıma gelir günlerce ayıklama yapılır ve ayıklanmış buğdaylar bulgur dövenlere bırakılarak dövülür kabuğu ayrılırdı. Bulgur dövme işlemini 70 li yılların başlangıcına kadar atlarla ve eşeklerle yapılırdı. Gözleri bağlanan hayvanlar bulgurların konulduğu havuzdaki taşı saatlerce çevirerek kabukların ayrılması sağlanırdı. Daha sonraları ise elektrikli sistemler kurulunca işlemler hızlandı ve daha kısa sürede dövme işi bitirilmiş olurdu. Az sayıda olan bulgur dövücüler kısa süre çalıştıkları için havalar soğumadan işlemler bitsin diye gece gündüz çalışır ve havalar soğuduğunda ise dövme işini sonlandırırlardı. Kabukları ayrılan buğdaylar serilerek kabuk ayırma sırasında verilen su ile oluşan nem kuruduktan sonra rüzgara karşı durulur ve eleklere doldurulan bulgurlar bırakılarak kabuklarının ayrılması sağlanırdı. Kabukları ayrılmış buğdaylar ise pilav olacak şekilde kırdırma için değirmenlere götürülerek kırdırlır ve evlerde koca koca toprak küplerde saklanırdı. İnsanlar bulguru var unuta yaptıysa ondan zengini yok diye konuşurlardı. Yalvaçlının ilk kış hazırlığı un ve bulgurdu. Sokaklardan geçerken yol kenarlarına serilmiş bulgurları görünce eğer yeni kazandan çıkmışına rastlarsan avuçlayıp yiyebilirdin.
Teknolojinin gelişmesi ile 1960 ların ortalarına kadar su değirmenlerinde öğütülen buğdaylar daha sonra elektrikli değirmenlerde yıkanmış ve ayıklanmış olarak öğütülmeye başladıktan sonra yeni kurulan değirmenlerde tarladan çıktığı şekilde gelen buğdaylar ayıklanması değirmenin kendi içerisinde yaparak öğütülmeye başlamıştır. Hisarardın yolundaki su değirmenleri kayboldu gitti.1924 yılındaki Michagen üniversitesinin çektiği fotoğraflarda Hisarardın yolundaki su değirmenlerinin fotoğraflarıda bulunmaktadır. Hatırladığım kadarıyla su değirmenlerinden birisinin adı guzyaka değirmeniydi. Yıkama ayıklama büyük sıkıntı yaratırken değirmende kendi yapınca büyük kolaylık sağlamış oldu. değirmende kendi yapınca büyük kolaylık sağlamış oldu. Bulgur kaynatma, dövdürme, ayıklama ve un öğütmek büyük bir telaş sebebi idi.
|
||
|