Reklamı Geç
YAZARLAR
RAMAZANLARIMIZ NE GÜZELDİ
Mesut ÖZERDEN
03 Nisan 2022 - Pazar 23:33

RAMAZANLARIMIZ NE GÜZELDİ


     Çocukluğumdan itibaren hatırlayabildiğim kadar mübarek ramazan aylarını anlatmaya çalışayım.
     Eski zamanlarda Ramazan ayı yaklaşınca evlerde hummalı bir Ramazan hazırlığı başlardı. Evin hanımı ilk olarak evi baştan aşağı temizler, siler süpürür ve ramazana temiz girelim derdi. İftar ve sahur için normal zamanlarda yenen yemeklerin yanı sıra daha görkemli ve emek isteyen ziyafet yemekleri hazırlanır ve yenirdi. Buna da Ramazan bereketi denirdi. Ramazan hazırlıkları mevsimine göre de farklılık gösterirdi. Yaz mevsimi ise bahçelerden taze sebzelerle yemekler yapılır, kış mevsimi ise kurutulmuş sebzelerden mevsimlik  yemekler yapılırdı.
     Kış aylarına rastlayan ramazanlarda bağ bahçe tarla işi olmadığından ibadete daha fazla zaman ayrılır, Kur’an hatimleri yapılır, kaza namazları biri birini takip eder teravihler hiç kaçırılmazdı.
     Erkekler camilerde teravihini kılarken, kadınlar uygun olan evlerde toplanır ve teravihlerini kılarlardı. Camilerde kadınlar için her ne kadar yer ayrılmış olsa bile evlerde kılmayı tercih ederlerdi. Camilerde kadınlara ayrılan bölümlerden günümüzde de olduğu gibi namaz arasında sesler yükselir,  öndekileri çok rahatsız etmeye başlayınca bazen imamlar bazen de cami içerisindeki erkek cemaat tarafından uyarılırlardı. Kadınlar evde teravih kıldıklarında teravih aralarında  yaptıkları okşama denen salâvat ve ilâhileri rahatça söyledikleri için evlerde kendi aralarında kılmayı tercih ederlerdi. Çocukken rahmetlik annemin yanında gittiğimde teravih kılarlarken okudukları bu sözler halen kulaklarımdadır.
Ya Hennan ya Mennan Ya Deyyan ya iman
Ya sultanım ya sübhanım Ya ALLAH… Zikirleriyle teravih şenlenirdi.
       Bazı camilerde hatimle namaz kılınır her ne kadar uzun sürse bile sevap kazanmak düşüncesi ile hatimli camilere daha çok giden olurdu. Gençler gurup halinde teravih kılmak için camileri gezer her gün bir camide teravih kılarlardı. 
    Ramazanın güzelliklerinden birisi ise iftar davetleri idi. İnsanlar çıkarsızca zengin fakir demeden iftar verir, sevap olur diye garip gureba takımını da ihmal etmezlerdi. Ramazan ayının başlaması ile beraber  sabah namazları öncesi Kuran ı Kerim okunur, bu okuma tarzına MUKABELE denir. Kuran ı Kerim i okuyan hafızları Kuran ı Kerim okumasını bilenler Kuranı yüzünden okuyarak takip ederek hocalarla beraber Kuranı hatim ederlerdi. Bilmeyenler ise bir kenara oturup huşu içerisinde dinler, mutlaka kuran okunan zamanlarda bulunmaya gayret ederlerdi. Namazlar mümkün olduğunca camilerde kılınır, ikindi namazı sonrası MUKABELE tekrarlanırdı. 
     Sakin şekilde oturmak veya kendini yormadan gezintiye çıkmaya oruç eğlemek denirdi. Hele oruç tutan çocuksa onları memnun etmek için çaba harcanırdı. Yaşı küçük olanlar alıştırma yönünde sahura kaldırılır, öğleyin bir şeyler yedirmek için teknenin altına konur,  burada yemeğini yedirip akşama kadar  orucuna devam etmesi tembihlenirdi. Bu oruca tekne orucu denirdi. Çocuk oruç tuttuğunda orucunu bana sat diye para verilir ve oruç tutması teşvik edilerek oruç tutmaya alıştırılırdı. 
     Havalar soğuk olduğundan erkekler genelde camilerde ve çay satılmadığı halde açık olan kahvehanelerde, kadınlar ise uygun evlerde toplanır, MUKABELE okur, vakit geçirirlerdi. Bunlara vakit geçirme desek yanlış olur çünkü erkeklere hocalar mümkün oldukça dini anlatmaya çalışır kadınlara ise kadın hocalar ders verir zaman boşa harcanmazdı. 
       Teravih çıkışından sonra gençler guruplar halinde dolaşır, sonra da topluluk içerindeki birisinin evine giderek bazen sahura kadar oturur, sohbet eder sahur vakti gelince herkes evine sahur yemeye giderdi. Bu toplanmaların ayrı bir tadı vardı. Her mahalleden birkaç gurup genç toplanır bazen de mahalle demeden her mahalleden arkadaş gurubu 10-15 kişilik gurup halinde sohbetlere katılırlardı. Şakalaşmalar, oyunlar oynanır güzel vakitler geçirilirdi. 
     Davulcular ramazana ayrı bir renk katarlardı. Yürüyerek davullarını çalar, ışığı yanmayan ev görünce sahura kalkamadılar düşüncesi ile kapı önünde davula tokmağı daha hızlı vurup uyanmaları için çaba harcarlardı. Hele okudukları maniler yok mu gecenin neşesi olurdu. 
Akşam erken çıktım yola                  Yeni cami direk ister                     Davulumu koydum taşa
Selam verdim sağa sola                    Söylemeye yürek ister                  Bak dolandım baştanbaşa 
Uyan hadi Mesut ağa                        Benim karnım tokdur amma        Pek saygılı Mesut ağa
Ramazanın mübarek ola                   Arkadaşım börek ister                  Nice ramazanlar yaşa
Güm güm de güm güm…. Güm güm de güm güm….
     Sahurda ve iftarda ramazan topu atılırdı. Günümüzde askerlik şubesi önünde bulunan gerçek top ramazan aylarında sahuru ve iftarı haber vermek için patlatılırdı. Yalvacın yüksek noktası olan Hıdırlıkta atılan top tüm Yalvaç’ta duyulur, topun patlamasıyla ezan okunur ve dualarla iftarlar açılırdı.
Yaz aylarında ise ramazanda oruç tutması daha zordu. Bir yandan sıcak, bir yandan günler uzun, diğer yandan tarla, bağ, bahçe işleri yorgunluk ve zorluklardı. Zorluğun yanında ayrı bir güzellikleri de vardı. Sabahtan akşama kadar çalışıp akşam iftarını açan bir insanın ibadetini yapmış olmasının verdiği huzur hiçbir şeye değişilmezdi. 
     Fırınlarda ramazan pidesi ve simit yapılırdı. Simit satanlar ikindi sonrası simit satışına başlar, iftarlık diye bağırtarak tüm mahalleleri gezerlerdi. Onların dilinden de şu mani dökülürdü.
AKŞEHİRİN UNUNDAN 
YALAVACIN SUYUNDAN
YENİ ÇIKTI KEL YILMAZIN FIRINDAN
TAZE SİMİTTTTTTTTT
Şeker satanlar ise ;
ŞEKEEEER, PARAYI CEPTEN ÇEKER
PARASI OLMAYAN, SÜMÜĞÜNÜ ÇEKER
Diye bağırarak tane hesabı şeker satarlardı. 
     Havaların sıcak olduğu dönemlerde akşam üzerleri kadınlar mahallede kapı önlerinde erkekler ise Çınaraltı veya mahallede cami önlerinde sohbetle iftar saati beklenirdi. Ramazan ayı geldiğinde yemek konusunda ALLAH bereketini verir normal zamanda yenmeyenler ramazanda yenir ALLAH verir diye düşünülür, diğer zamanda yediklerinin ramazan ayında daha tatlı, daha bir lezzetli olduğu anlatılırdı.
     İnsanlar doğal, yedikleri içtikleri doğal, samimi, içten çıkarsızca komşuluk arkadaşlık misafirlikler yapılır, kimse kimseyi küçük görmez aşağılamaz, gözünde de büyütmezdi. Ramazan ayı gelince insanların içerisine bir huzur gelir  adeta ramazan ayının bitmesini kimse istemezdi. Her şeyin güzel olduğu gibi ramazan ayının da ayrı bir güzelliği  olurdu. Günümüzde de farklı şartlarla yine güzel Ramazanlar yaşanmakta. Müslüman Türk Milleti kendi kültürünün inancının samimiyetini yapabildiğince hissetmektedir. Hayırlı Ramazanlar…

 

 

 

 

Adınız
Yorumunuz
ALİ ÜSTAY - 16 Haziran 2022  
rahmetli sadık hoca hızlı terevü kıldırdığından tercih edilirdi...


Diğer Yazıları

KAMYONLAR, KAMYONLARLA NAKLİYE II
KAMYONLAR, KAMYONLARLA NAKLİYE I
BİNLERCE YILDIR YALVAÇ'A HAYAT VEREN SU ÇIKTIĞI SUYU
TARLALARIN SÜRÜLMESİ-EKİLMESİ-YOLUNMASI-BİÇİLMESİ
ÜZÜM BAĞLARI
ELMA BAHÇELERİ II
ELMA BAHÇELERİ
GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ
YAZILARIMIN BİRİNCİ YILI DOLMUŞ
RAMAZAN BAYRAMLARI-II
RAMAZAN BAYRAMLARIMIZ I
İHBAR BİLLEZİ-HACI İBRAHİM EFENDİ
CENAZE NAMAZI VE DEFİN İŞLEMLERİ II
70 LERDEN GÜNÜMÜZE VEFAT EDENLERİN CENAZE İŞLEMLERİ I
YALVAÇ'IMIZIN YETİŞTİRDİĞİ İNSANLARI TANIYOR MUYUZ, DEĞERLERİNİ BİLİYOR MUYUZ?..
RESİMLİ ROMANLAR SAYESİNDE OKUMAK
HACI PİLAVI
YALVAÇ OTOGARLARI II
YALVAÇ'IN OTOGARLARI I
YALVAÇTA ÜNİVERSİTE-OKULLAR-KILIÇARSLAN KAMPÜSÜ-YERLEŞKESİ
BÜYÜK ÇARŞI YANGINLARI
AKŞEHİR BELİ-YALVAÇ’IN AKŞEHİR’LE OLAN BAĞLANTISI
KİMİNİN DELİ, KİMİNİN VELİSİ; VASFİ
ELEKTRİK ÜRETİMİ
SU DEĞİRMENLERİ-2
SU DEĞİRMENLERİ
MAHALLE TAKIMLARI
ESKİLERDE YILBAŞI
YÖRÜK NE DEMEKTİR
MUSALLA
DOĞAL HAYAT
İYİ BİR İNSAN TANIMIŞIM: YUSUF BİLGE BÜYÜKBOYACI
MAHALLE FIRINLARI
BAKIŞIN MUTLULUGUNU BELİRLER
RAMPALI ÇARŞI
HAN
ÜZÜM BAĞLARI
KIŞ HAZILRLIKLARI IV PASTIRMALIK
KIŞ HAZRLIKLARI III ODUN HAZIRLIĞI
KIŞ HAZIRLIKLARI II - TEZEK YAPMA-GAZEL SÜPÜRME TEZEK YAPMA
70 Lİ 80 Lİ YILLARDA KIŞ HAZIRLIKLARI I
YALVAÇ EVLERİ
YAĞCILAR ARASTASI
DEMİRCİLER ARASTASI
30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI
AYAKKABICILAR ARASTASI
KÜLTÜR MERKEZİ
BAKIRCILAR ARASTASI
DÜNDEN BU GÜNE HÂLİMİZ (HÂL/SEBZE BAZARI)
NOSTALJİ-KURBAN BAYRAMLARI
ESKİLERDE NE BULDUM II
ESKİLERDE NE BULDUM-I
ORTAYI NE ZAMAN BULACAĞIZ
HAYATI YAŞAMAK GEREKİR
SILA-İ RAHİM -BULUŞMA GÜNLERİ-
MUSTAFA BÜYÜKKUTLU (BİYOGRAFİSİ)
MUSTAFA BÜYÜKKUTLU
BİZİM 19 MAYISLARIMIZ
ÇINARALTI
TABAKHANE
DALDAN DALA
0