Reklamı Geç
YAZARLAR
DÜNDEN BU GÜNE HÂLİMİZ (HÂL/SEBZE BAZARI)
Mesut ÖZERDEN
23 Temmuz 2021 - Cuma 23:45

 


DÜNDEN BU GÜNE HÂLİMİZ (HÂL/SEBZE BAZARI)


      Günümüzde Kültür merkezinin bulunduğu alan açık sebze pazarıydı. Etrafı dikdörtgen binalarla çevrili, içerisi ise satış yapmak için reyonlar halinde düzenlemiş, ağaçlarla gölgelenip/süslenmiş bir alandı. Pazartesi günleri cıvıl cıvıl tüm Yalvaçlının ve 36 köyün uğrak yeriydi. Diğer günler hal içerisindeki aile gibi olan esnafın sohbetleriyle, şakalarıyla  şenlenen bir alandı.
     Dikdörtgen şeklindeki binalarla çevrili alana üç kapıdan giriş bulunmaktaydı. Doğu ve Kuzey cephelerdeki binalar iki katlı diğer kısımlar tek katlı idi. İki katlı olan kısımlardaki girişlerin üzerinde bina bulunduğu için yüksek araçlar giriş yapamazdı. Tek açık giriş ise kuzey cephedendi. Alanın ortasında dikdörtgen şeklinde beton yükseltilerle oluşturulan ürün bölümü ve ara bölümler ise yol olarak kullanılmaktaydı. Yükseltilerde belirli aralıklarla ağaçlar bulunmakta ve yazın gölgelerinden faydalanılırdı. Pazartesi günleri satış yapmak isteyenlerin alanları belirlendiği için herkes kendi alanına yerleşir satışını bölgesinde yapardı. Müşterileri ise alacağı ürünü satan kişinin hangi aralıkta bulunduğunu bildiği için  satış yapanı kolayca bulabilirdi. Böyle olmasına rağmen tüm alan mutlaka gezilir, değişik hangi ürün var diye kontrol edilirdi. Pazartesi gününe hazırlık olarak Pazar gününden satış yapılacak ürünler kendilerine ayrılan kısma bırakılır, ürünlerin üzeri basit bir bezle örtülerek bırakılıp gidilirdi. Pazartesi sabahı ise örtüyü açıp “Bismillah’la satışa başlanırdı. Geceden bırakılan ürünler için hiç kaybolur /çalınır kaygısı duyulmazdı.  Çünkü hırsızlık olayı yok gibiydi.
     Bu alanın kenarındaki binaların zemin katlarında iş yerleri-dükkânlar vardı. Bu dükkânlarda kuzey cepheden girişte bakkallık ve toptancılık yapan Hayri YÜNCÜ’NÜN dükkanı vardı. Hemen yanında 3-4 iş yeri kasap dükkanıydı. Bunlar iki kardeş KARAKÖSELER (Bağırsakcılar) ile yazarken gözümün önüne bir hatıra olarak düşen Kürt Cemal olarak bilinen merhum Cemal DENİZTAŞ’ın dükkânı ve etin yumuşak kısmından kestiği küçük bir parça eti çiğ olarak yemesi geldi. Sonra Zeybekler, Deli Kadir, Şekeroğlu, Nailler, Abidinler sıralanırdı. Önlerinde sayısız kasap kedisi ve bir yığın hatıra… Kasaplardan sonra bir sebzeci, 40 yıl hal içerisinde berberlik yapan Faruk ÖZSOY’un ve Akay’ın berber dükkanları ve yanında gene bir kasap dükkanı ile baharatçı Deli Ahmetlerin dükkanı sıralanıp giderken; Doğan, Nuhfel SARIPINAR kardeşlerin önce terzi sonrası konfeksiyon işi yaptıkları işyeri gelirdi. Bitişik dükkândaki köfteci kasaplardan aldığı taze etle temiz yüzle köfteler yapar dükkânının önüne koyduğu masalarda müşterilerine servis yapardı. Yanındaki ekmek fırınında nefis ekmekler yapılır, sıcacık ekmekler fırından çıkarıldığında ortalığı mis gibi ekmek kokusu sarardı. Ekmek fırını yıkılarak yoğurt pazarından hal içerisine geçiş sağlanmıştı. Gemenli Mehmet ağanın konfeksiyon dükkanı vardı.(Ağa diyorum gerçek ağa gibi adamdı. Güvendiği herkese kolaylık sağlar, al git paran olunca ödersin diye alması için teşvik ederdi. Nur içinde yatsın)  Sonrasında tuvalet bulunmaktaydı. 
     Kuzey cephede ki iş yerlerinin her iki tarafa kapısı bulunmaktaydı. Bazen bakkal bazen kahve olarak hizmet vermişti. Kuzey cephe girişinden sonra Eczane bulunmaktaydı. Kuzey cephe girişinin üzerindeki ikinci kat bazen lokal bazen dernek binası olarak hizmet vermişti. 70 li yıllarda eczanenin bitişiği kütüphaneydi. Devamında ki iş yerleri lokanta olarak hizmet vermekteydi. 
     Doğu cepheden Belediye binasına girişin yanında lokantanın geniş kısmı vardı. İkinci kat belediye binası olarak hizmet verirken L şeklinde doğudan başlayıp kuzey cephenin yarı bölümüne kadar belediyeye ait ve hizmet alanıydı. Girişin güneyinde başka bir eczane yanında saatçi ve saatçinin bitişiğinde genelde çadır dikimi yapan terzi Mehmet SERT vardı. Merhum Mehmet amca, çalışırken muhabbet için gelenler ve iş yaptıranlarla hararetli sohbetler yapardı. Dondurmacı Kemal Erdoğan’ın yapmış olduğu doğal dondurmayı yemeye gelenlerin ve iş yerinin önünde masalarda serinlemek isteyenlerin oturduğu masalar ve ahşap sandalyeler bulunurdu. Dondurma iş yerinin güneyine doğru iki dükkânda iğne iplikten başlayıp ne ararsan bulabilirdin. Küçücük dükkânda bu kadar çeşitli malzemenin nasıl bulunabildiğini merak ederdim. Çıkışta solda konfeksiyon iş yeri vardı. Doğu yönü dış cephede ise Kuzey yönüne doğru konfeksiyon, sarraf, berber, avukat ve elektrikçi Rıfkı Sevimlinin iş yeri bulunuyordu. Girişten sonra ise lokanta, merdiven, Bakkal Telefoncu Nuhtu’nun oğlu Ali VURAL ve yanında Köstüklü Mustuğun bakkalı vardı. Köşede Kocabaş uzun bir dönem bakkallık daha sonra kahvehane olarak çalıştırdığı iş yeri vardı.  Kocabaş’tan düdüklü tencere alanların dilindeki tekerleme “Ulubaş’ı Kocabaş’tan aldım” olurdu.
     Hal esnafının kendine ait bir kültürü vardı. Aynı mesleği icra eden esnaf yardımlaşmayı sever, Yalvacın büyük derdi olan çekememezlik yapmazlardı. Şakalar yapılır, muhabbet koyulaşır, dertler dinlenir çözüm bulunurdu. Zor durumda olan varsa esnaf yardımı gündeme gelirdi. Esnaftan birisinin rahatsızlandığı duyulduğunda tüm esnaf toplanarak geçmiş olsuna gider, hatırını sorar, yapabileceğimiz bir şey var mı diye samimiyetle yardımcı olmaya çalışılırdı. Esnaflığı bırakmış işyerini başka yere taşımış olsa bile eski günlerin hatırına halen birbirini arayan dostlukları devam eden esnaf çoktur. Özellikle hal içerisindeki esnaf tam da büyük bir aile gibiydi.. Hal yıkılması planlandıktan sonra esnaflar dağılmış, kimi mesleği bırakmış, kimisi ise gittiği yeni mekânlarda eski ortamını hasretle anmaktadır.
     O günler güzel günlerdi, o günler sıcak ve samimi günlerdi. O günler bereketli ve şükürlü günlerdi. O günler…..

 

Adınız
Yorumunuz
ALİ ÜSTAY - 17 Haziran 2022  
o hali ortadan kaldırmak ve yerine yine bir ucube dikmek ne kadar yanlış

Ahmet şen - 08 Ağustos 2021  
Harikulade. Ahi kültürünün yaşandığı ve yaşatıldığı dönemlerdi. Aklınıza ve kaleminize sağlık; teşekkür ederim.

Müdür - 03 Ağustos 2021  
Güzel bir inceleme. Teşekkür ederiz.

Mahmut TOPBAŞLİ - 02 Ağustos 2021  
Hey gidi günler hey... Neler gördü o mekanlar... Nice günler yaşadı o insanlar. Tebrikler Mesut...


Diğer Yazıları

KAMYONLAR, KAMYONLARLA NAKLİYE II
KAMYONLAR, KAMYONLARLA NAKLİYE I
BİNLERCE YILDIR YALVAÇ'A HAYAT VEREN SU ÇIKTIĞI SUYU
TARLALARIN SÜRÜLMESİ-EKİLMESİ-YOLUNMASI-BİÇİLMESİ
ÜZÜM BAĞLARI
ELMA BAHÇELERİ II
ELMA BAHÇELERİ
GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ
YAZILARIMIN BİRİNCİ YILI DOLMUŞ
RAMAZAN BAYRAMLARI-II
RAMAZAN BAYRAMLARIMIZ I
İHBAR BİLLEZİ-HACI İBRAHİM EFENDİ
CENAZE NAMAZI VE DEFİN İŞLEMLERİ II
70 LERDEN GÜNÜMÜZE VEFAT EDENLERİN CENAZE İŞLEMLERİ I
RAMAZANLARIMIZ NE GÜZELDİ
YALVAÇ'IMIZIN YETİŞTİRDİĞİ İNSANLARI TANIYOR MUYUZ, DEĞERLERİNİ BİLİYOR MUYUZ?..
RESİMLİ ROMANLAR SAYESİNDE OKUMAK
HACI PİLAVI
YALVAÇ OTOGARLARI II
YALVAÇ'IN OTOGARLARI I
YALVAÇTA ÜNİVERSİTE-OKULLAR-KILIÇARSLAN KAMPÜSÜ-YERLEŞKESİ
BÜYÜK ÇARŞI YANGINLARI
AKŞEHİR BELİ-YALVAÇ’IN AKŞEHİR’LE OLAN BAĞLANTISI
KİMİNİN DELİ, KİMİNİN VELİSİ; VASFİ
ELEKTRİK ÜRETİMİ
SU DEĞİRMENLERİ-2
SU DEĞİRMENLERİ
MAHALLE TAKIMLARI
ESKİLERDE YILBAŞI
YÖRÜK NE DEMEKTİR
MUSALLA
DOĞAL HAYAT
İYİ BİR İNSAN TANIMIŞIM: YUSUF BİLGE BÜYÜKBOYACI
MAHALLE FIRINLARI
BAKIŞIN MUTLULUGUNU BELİRLER
RAMPALI ÇARŞI
HAN
ÜZÜM BAĞLARI
KIŞ HAZILRLIKLARI IV PASTIRMALIK
KIŞ HAZRLIKLARI III ODUN HAZIRLIĞI
KIŞ HAZIRLIKLARI II - TEZEK YAPMA-GAZEL SÜPÜRME TEZEK YAPMA
70 Lİ 80 Lİ YILLARDA KIŞ HAZIRLIKLARI I
YALVAÇ EVLERİ
YAĞCILAR ARASTASI
DEMİRCİLER ARASTASI
30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI
AYAKKABICILAR ARASTASI
KÜLTÜR MERKEZİ
BAKIRCILAR ARASTASI
NOSTALJİ-KURBAN BAYRAMLARI
ESKİLERDE NE BULDUM II
ESKİLERDE NE BULDUM-I
ORTAYI NE ZAMAN BULACAĞIZ
HAYATI YAŞAMAK GEREKİR
SILA-İ RAHİM -BULUŞMA GÜNLERİ-
MUSTAFA BÜYÜKKUTLU (BİYOGRAFİSİ)
MUSTAFA BÜYÜKKUTLU
BİZİM 19 MAYISLARIMIZ
ÇINARALTI
TABAKHANE
DALDAN DALA
0